
Aşk deliliktir zaten; ve delilere güler ya da acır insanlar..Ne var ki, herkes yaşar bu deliliği eninde sonunda. Yahut yaşamıştır bir döneminde hayatının da, onlar anlar anlıyorsa sevenleri; kalbi sızlar, hala hayal edebilir aşkın mutlulukla ilişkisini. Ancak, mutlu olmak için sevdiğinle birlikte ‘delirmek’ gerekir, yoksa eğer tek taraflıysa gerçekten delirebilir de insan.
Bir aşk ile ‘deliye dönmek’ yabancı değil belki kimseye. Akıl sağlığı yerinde olmayan biri, severse nasıl sever peki..Şifa olur mu ona aşk, yoksa daha mı kopar gerçeklerden?. Aşk ‘delirtiyor ’, aşkına kavuşmak sağaltıyorsa insanoğlunu..
Çünkü kavuşunca aşk bitiyor, her aşk normale dönüyor/mu zamanla…
Kim bilir peki?. Masumiyet Müzesi'nin gece bekçisi mi, fabrika ayarlarına geri dönmek isteyen mi, köprüden önce son çıkışı kaçıran mı, ' Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni ' mi, ' Ayrılık da sevdaya dahil ' diyen Atilla İlhan mı ?.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder