22 Nisan 2011 Cuma

f e i t i c i o



"... sevinç özlem ve kahkaha kâh sevginin özü kâh ince bir çizgide bekleyiş aldan aka giden bir yolda sarıya uğrayanların evi alev tutsağı bir al yürek rüyasında gördüğü yoka kayarken otun odla seviştiği külün kanla buluştuğu etin canla kolay kanma kurumuş otların anımsadığı uzun yeşil sızlayan beynimin ucundan sızan acı kan usumda tutuşan bağın ucundaki kor tutsan uçuşan bir an dokunsan tozdan dokunmuş bir halı en kırmızı hâli kâh tatlı kâh buruk bir şarap boğazında öfkenin düğümleri kütüğü kayıp bir soy seninkisi yangından arda kalan kalemle yaz sen korkma yaz kömür kalsın izi olsun bulaşsın sular aksın dudakların bulsun aşksın dudaklarının aralandığı anki beyazsın birsin renklerin dirildiği bu döngüde kâh özlem kâh sevinç..."

art art art çok çok çok çıkma dışarı.

6 Nisan 2011 Çarşamba

H. A. D. *


Denize karşı oturduk.

Sen, ben ve rüzgar.

Rüzgar kalktı gitti.

Denizin de çok umurundaydı...


(*) Halimizden Anlayan Deniz