31 Ağustos 2012 Cuma

s - ö z l ü k

fotograf: yana

Sonbahar'ı beklerken, küçük mavi bir pulun içindeki küçük yelkenliyi kımıldatan dalgaları hatırladım. Gelgitlerin yıprattığı duyguları, umudun köpüklerin altında kalışını. Gemi; bomboş denize açıldı, oturduğum yerden onun içini doldurup duruyorum.. sessizce.
Öz'lemişim.
(...)

30 Ağustos 2012 Perşembe

k o n u m

28 Ağustos 2012 Salı

p ü f f f f !

b i l d i r i

27 Ağustos 2012 Pazartesi

ü ç

i k i

26 Ağustos 2012 Pazar

b i r

25 Ağustos 2012 Cumartesi

ç a r n a ç a r

24 Ağustos 2012 Cuma

k a s k o

fotograf: umayumay

Yüzlerimiz; resim odalarındaki beyaz tuvaller.
Ruhlarımız; kaçak elektrik akımı.
Seslerimiz; çoktan susanların sesi.
Duyduklarımız; gece geçen gemilerin sessizliği.
Yazdıklarımız; hiç.
Hasar tespit raporu: içimde göz gözü görmüyor.
(...)

23 Ağustos 2012 Perşembe

c ı k !

 
Bazen durduk yerde pek çok şey boğar insanı…İnsan, ansızın kendisini ölümüne yoran ve yıldıran şey(ler)in yaşadıkları güzellik uykusundan - halbuki ve aslında içimizdeki bütün kötülükleri toprağa vererek - uyanmışken, Cazibe hanımın gündüz düşleri cazibesini de, gündüzlüğünü de, düşlüğünü de kaybetmişken; bizim olmuş ya da olmamış hiç olmasını istemediğimiz veya neden bizim değil diye hayıfladıklarımızı toparlayıp kolilere doldurarak en yakın hayırsız adaya kargo ile karşı ödemeli yolladım. Güncel dönem borucunuzu mu, tüm borcunuzu mu kapatacaksınız?..diye soran sesli yanıt sistemindeki cırtlak sesli kıza; tamamını kapatmak istiyorum mümkünse, ben ve senin gibi hayata cırtlak açıdan bakan ve kü/çüklerle ömründe en az bir kez uğraşmak zorunda kalmış ve ses tonuna bakılırsa üç vakte kadar uğraşmak zorunda kalacak senin gibileri de beraberimde kapatmak istiyorum diye yanıt verince, kızın bu konuşma kaydediliyor biliyor musunuz bile dedirtmeyen hıçkırıklarına sarılarak uyumak, hiçkimsenin teselli edemeyeceği kırılmış genç kız kalbini kolilerden arta kalan şeffaf koli bandıyla bantlamak istedim ki kırık olduğu ta uzaktan belli olmasın. Ne kadar gövde içinde ve taş vücutta bile olsa bir kalbin kırıklığı dudakların ucundaki miniminnacık kıvrımdan belli olur çünkü..
(...)

21 Ağustos 2012 Salı

a d a d a d a d a d a


Denize karşı oturduk or/ada. O, ben ve rüzgâr. Sonra; rüzgâr kalktı gitti, denizin de çok umurundaydı...
(...)

9 Ağustos 2012 Perşembe