25 Şubat 2011 Cuma

@h



Piksel zengini telefon ekranıma bir not düştü. " Unutulduk mu? Hastabakıcın". Nasıl unuturum. Aniden bastıran sitem yağmurlarından korunmak için şemsiyemi de alıp koşarak gittim. Güneş tepede, tepeleme içimde. Çınarın altındayım gel (dedim). Yaprak düşer kafamıza orada (dedi). Olsun, bende şemsiye var diyecektim ki kocaman bir yaprak düştü kafama, haklıymış. Koca çınarla selamlaştık. Mutluluğa hep geç kalırım, hep erken giderim mutsuzluluğa derdim, bu kez öyle olmadı; mutlu oldum. Gece geçen gemiler bile gündüz geçti önümden. Renklerini farkettim. Yeşildi.

Onlar da; huzursuz ayak sendromuna tutulmuş sallanan sandallar gibi sallanan sandaletleri farketti. Kırmızıydı.Göz kapakları kıpır, kıpır. Yüreği pır, pır.

Yolcu ederken seslendi: Kendimden kaçmak için yolun karşısına geçsem işe yarar mı?.

Geçmedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder