31 Aralık 2012 Pazartesi

ikibinonüç'e dilekçe


Hayatta bir sürü acılar çektik. Ne istediğimizi bilemedik. Bildiğimizde söyleyemedik. Söylediğimizde istemedik. Dengesiz büyükerimiz oldu, manyak öğretmenlerimiz, bir türlü en iyi arkadaşları olamadığımız en iyi arkadaşlarımız, maalesef uyum sağlayamadığımız ve maalesef mükemmel uyum sağladığımız sevgililerimiz ve telâffuzu ölümden beter eski sevgililerimiz oldu, çekilmez yöneticilerimiz ve dayanılmaz elemanlarımız oldu, ne çok insanla, olayla, düşünceyle uğraşmak zorunda kaldık. Ne çok yalan dinlemek ve söylemek zorunda kaldık. Kaybetmekten korktuk, kazanmaktan korktuk, geçmişten korktuk, gelecekten korktuk, yalnızlıktan korktuk, bağlanmaktan korktuk, sevişmekten korkuk, gitmekten korktuk, kalmaktan korktuk, unutmaktan korktuk, unutamamaktan korktuk, uçmaktan korktuk, inmekten korktuk, başkalarından korktuk, kendimizden korktuk. “ Korkma ben varım! ” demedi kimse.

Haklısın; para yok, aşk yok, değişiklik yok, rahat yok, anlamı yok. Hüzün güzel bir şarkı, ıstırabın yıkıcı hazzından vazgeçmek zor ve özlemek insana hala ölmemiş olduğunu hatırlatıyor. Ama artık bavulu toplayıp gitmek lazım yeni bir yıla / yola. İstikamet yeni bir kargaşa. 
Bugün, bir dilek hakkımı tuttum ve bıraktım. Sen sakın bırakma. Ben; biriken harflerimi uçan balona doldurup kuzey kutbuna yolladım. Noel Anne'den ne dileyeceğimi biliyorum artık. 
Halimizden anlayan bir yıl olsun yeter!
Arzederim.
s.t.

1 yorum:

  1. Merhaba Semih Kardeşim. Bu çalışmalarını izleme şansım olmadı. Yazılarını okudum bugün. İçten bir sinemacıyı tanımaktan mutluyum. Şu İstanbul işi durmadan erteleniyor elimde olmadan. İstanbuşl'a selamlar.Görüşmek dileklerimle.

    YanıtlaSil