28 Mart 2013 Perşembe

d r a j e

 
Psikiyatri Kliniği / Gece / İç / 53990 no'lu oda
-----------------------------------------------------
P'leri bozuk, megapikseli düşük, belaltı bilgisayarımdan malum(!) tuşa bastım.
Basar basmaz pişman oldum. Kaynak suyunu kimyasallarla ...
düzenlenmiş musluk suyundan ayıran şeyi, İngmar Bergman’ı Ferzan Özpetek’ten ayıran şeyi, adı fark eder mi ...... nasıl unuttum bilmiyorum. Heyhat; ha hapax, ha hayat, bir kere bastın mı o tuşa, dönüşü yok. Sivilcelere böceklere dayanamayan antibakteriyel bir sıvıya doğru erime böyle başlıyor. Birinin gece döküntüsüne temas edemeyen banliyö saadetine dehliz oradan açılıyor. Böyle böyle anlıyorum aynalarla aş-iki-k'nın artık eskisi gibi olmadığını ve bu noktada, kimin önce kapıyı çarptığının hiç önemi kalmadığını…
21. yüzyılın travması: ekran ve onun pencereleri. Yansıtma özelliği bulunmayan ekranın önünde geçiriyorum günümü, bir hayali sevmek ne kadar da kolay. Suretin olmadığı yerde sonsuzluk var.
Bir pencerede 'satın al no'lur' tuşuna basıyorum, stoktan % 50 indirimli bir Callas DVD’si kımıldanıyor. Öbürüne bir kalp, diğerine öpücük yapıştırıyorum. Yaralı yerime dokunuyorum: acı yok - his yok - hiç yok. Ben bir antibakteriyel sabunum, bu film çekilirken hiçbir canlının canı yanmıyor.
......
Fosfor yeşili keten önlüklü hasta bakıcım başucumda; yine 'error' verdiniz, biraz balkonda hava alınız (dedi).
(...)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder