Kapı ardına kadar açıktı. Yosun tutmuş nemli duvarları ve merdivenleri kovalayarak çıktık. Viyolonselin sesi daha da yükseldi. Posta kutusu bile olmayan bu fenerin içinde ışık olduk, aydınlandık. Dalgalar susana kadar-dalgalar susana kadar-dalgalar susana kadar. Fenerin ışığı sabah söner de, dalgalar susar mı hiç?
8 Ekim 2009 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder