6 Ekim 2009 Salı

Başlıksız

Kelimeler sivri uçlarıyla kafamı kazıyorlar. Zaman keserek ilerliyor, gene de acı duymuyorum. Aklıma 'Yağmurdan Önce' deki sessizlik yemini etmiş çocukların affedilmiş gözleri geliyor. Günahı ben işlemedim. ama sadece nefes almaya devam edebilmem için günah çıkarmama izin versinler. Bedelini ödemezsem - ben- sevilmeyi nasıl becereceğim böyle?

Hasar tespitini beklemeliyim. Arkamdaki karaltının peşimi bırakmasını beklemeliyim. Her sabah aniden uyanıp işe yaramaz bir çuval gibi, içimdeki çöplerle, boşluğu beklemeliyim. Hayale veda edip, hayata alışmayı beklemeliyim. Kelimelerin yeniden güvenimi kazanmalarını beklemeliyim. Cezamı beklemeliyim. Beni hiçkimse korumayacak. Beklemek mecburiyetindeyim sadece. Sessizce.

Her kimsen, sana sabrın ve sadakatin için teşekkür ederim.

Gökhan Cengizhan' ın sözüyle; Omuzunda eskisin elim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder