11 Aralık 2010 Cumartesi

h a v a d u r u m u

35x50 karton üzerine akrilik 2009 s.t.
Nöbetteyim. Uyanık olmamı gerektiren, bir kedi gibi karanlıkta da görebileceğim bir anın sermayesini tüketiyorum. Gittikçe köreliyor çevremi saran nesnelerin uyarıları. Kulaklarımın, beynimin kadehine doldurabildiği bir imgeyi yudumlayabiliyorum ancak belleğimin ağ tabakasından. Hatırlıyorum, hiç gün gözüyle görmediğim bu kuru, eğri büğrü, acı çekmekten kasılmış, soğukla biçimlenmiş kuru ağacını zamanın. Ağaç da nöbette. Nöbetimi tutuyor ağaç. Ben nöbet geçiriyorum, zaman geçmiyor artık. Ben bu ağacın sevdalısıyım. Şimdi. Onunum. O orada saplı ben burada ama hâlâ nöbetindeyim yokluğunun. Şimdi. Çırpınıyorum. Tanıyorum. Zaman doldu. Silahımı teslim ediyorum. Nöbet tuttuğum köşelerde döktüğüm kara saniyeleri toplayacak ak karıncalar besliyorum ve salıyorum bir karganın kanadının altında bir sonraki yüzyıla. Elbet kesişir patikalar da transit yollarla. Üç, beş, yedi, dokuz. Boyunda morarmış bir halkanın çağrıştırdığı urganlarla bağlı sadakat. Kayıp anların anahtarı pır pır eder yüreğim. Nöbette uyuşan benliğimin yerine geçen rüzgarın sildiği ayak izlerinde yittim bir kedinin.

İçim hâlâ sıcak. Karıncaların dönmesini bekliyorum..ama kar yağıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder