2 Kasım 2009 Pazartesi

Başlıksız

Bazen “ağır edebiyat” da boğar insanı…İnsan ansızın kendisini ölümüne yoran ve yıldıran şey(ler)in yaşadıkları değil de, yazdıkları olduğunu farkediverir… (ya da belki de hiç farketmeden yaşar gider). İnsan(lar) melankolik olanı sever; onları yaşamak ister, yaşadıktan sonra yazmak ister bazen de tam tersi yazdıklarını yaşamak ister…” Sıkıntı” lı metinlerin alıcısı çoktur…İnsanlar kendi berbatlıklarından daha berbat hayatlar görmeye sevdalıdırlar…Bunu çok iyi beceren yazarların peşinden giderler, sadık bir mürit gibi…Kısaca hayat ;yaşayanlar için trajedi, anlayanlar için komedidir…” Sorun ” hayatı yaşamayı mı,anlamayı mı seçtiğinizdir ?

..ya yazdıklarını yaşar insan, ya da yaşadıklarını yazar… gerisi masal.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder