17 Mart 2012 Cumartesi

8 5 A



Gecenin bir yarısı sinir uçlarımda; uykularımdan dört gözkapağı önce enjektelenmiş hayli asetonlu şuh bir kahkaha patlıyor odamda.
Bu berrak ve bir o denli berbat elektrikli halüsinasyon aklımda.. ki; atlıkarınca fabrikasından karaborsalanmış ve değeri ancak sahte bir çarşaf yanığı akşamdan kalma karşılıksız bir panayır bileti alıyor-um. Pirinç dökümü bir parlaklık az sonra ruj suyuyla tütsülenmiş kırmızı bir dudak aralığını dinamitliyor peşpeşe. Beynimin içinde greyfurt soyan ekşi palyaçolar içki içiyor!
....
ara
....
Hiçbirşeyi yenmeye ihtiyacımız yok belki. Nerden çıktı bu mucadele, ilk kim başlattı. Bedenim, beni bana gosteriyor tekrar tekrar. Ben; bedenimden öte aslında, ama bedenimin içinde. Görmek istemeyince irileşiyor, ağrıyor, kist oluyor her soru. Yazı, sadece birşeyleri birleştiriyor ama; soyundukça yazasın gelir hele ki soyunda kelimelerinin puştluk varsa.
...........
bitti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder