10 Aralık 2009 Perşembe

Başlıksız / lık

N a r gibi eğleniyoruz (!) ikimiz birlikteyken. Çokuz, çok taze, hem çekirdekli - hem suluyuz. Her an patlayabilir, etrafı çocuk pembesine bulayabiliriz. Yabancılar neşemizin kabuğundan kaçışırlar. Sesimiz yüksektir, saatlerce fetişlerimizden bahsedebilir, hayatın dibinden toplayabildiklerimizi rengarenk misketler gibi aceleyle birbirimizin önüne serer, arada birbirimizi oyunbozanlıkla suçlayıp mızıkçılık yapabiliriz. Neyi sevip sevmediğimiz nedense (!) önemlidir.
Sanki bu nar plastiktendir de; hiç dişlenmeyecek ve çürümeyecektir. Kötü şeyler dar zamanımıza nüfuz edemez, dışında bırakılırlar. Kederli kelimeleri şarkılara hapsederiz. geçmişten söz ederken seslerimiz biraz düşer. Sen gözlemlediğin küçük incelikleri bana göstermeye heveslenir, keşif zevkini break-dance’çı gibi bana aktarmak üzere sevimli mimiklerle eğlencemizi pekiştirirken, ben yüzüne bakmamaya dikkat ederim. Çünkü belli anlarda yapılan böyle hareketler yer eder sonra, eşyalara.Sözcüklere, şarkılara yapışır, o durum tekrarlandıkça hatırlanırlar. Uçucu olmasını isterim birlikte geçirdiğimiz vakitlerin, böylece telefon çalıp da ekranda adını her görüşümde temiz bir sevinçle gülümseyeceğimi garanti edebilirim.

Yoksa ne sanmıştın ki sen (seni yaramaz) ;gülen daima ayvadır, ağlayansa n a r?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder