17 Aralık 2009 Perşembe

Başlıksız

..ada'dan bir yerden dönmüş gibiyim. Üstümde dal parçaları, ıslaklık. Dokununca acıyan izler bulacağım. Sanki; düşüncenin bir yerine tutunsam, devam edebilsem, bu derin ve kaygan hikayenin hatırasına varacağım. Rüya diyalogları, bazen hayatı açıklığa kavuşturmazlar mı? Kimdi yanımdaki, neden bitkinim?

Çoraplarını giyiyor, rüya-dünyanın kapısı örtülüyor. Artık bu 'deja vu'yla başa çıkmak zor geliyor. Fark etmez, hepsi aynı kapıya çıkıyor. Hafıza ve hayat, rüya ve sabah arasındaki kapı. Açmanın yolunu bulamıyorum.Çilingirin 24 saat hizmetteyim diye vermiş olduğu numara da hizmet dışı.

Seksen küsur yaşındaki B.Mardin’e hayat size ne öğretti diye sormuşlar “affetmeyi” demiş. O , “insan hiçbir zaman seçeneksiz olduğunu düşünmemeli” dedi ya da öğretti. Benimkisi tam tersi: sanal bir evrenin sarmalında seçenek sarhoşluğu. Oysa hiçbir şey eskisi gibi değil ki. Ve bakışların hatırasından bağımsız olarak, gözlerimizin görebildiği sadece önlerindeki
Birazdan sen, ben, öteki ve diğerleri, uyuyacağız / uyacağız nasılsa...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder