11 Temmuz 2011 Pazartesi

e s e m e s



fotograf: umayumay


Psikiyatri Kliniği / Gece / İç / 4903526 no'lu oda

-----------------------------------------------------------------
" Uyanmakla uyumak arasındaki zamanda, günümüzün iletişim araçları hiç işimi görmüyor... keşke olmasalar.Bir zamanlar, gecenin bir vakti dayanamayıp kendimi sokaklara vurup kapına dayandığımda, eğer evdeysen, eğer bütün geceler arasında o gece, olasılıklar büyük yoksunluğumu gidermek üzere birleşmişlerse, vuslat vardı. İmkansıza yakındı ama vardı, olmayacak bir gece, kendimi daha fazla tutamayıp olmayacak şekilde kapını çalmama bakardı. Kapı açılmazsa içerden gelen seslerle yere yığılmak vardı. sonra apartmanın otomatik ışığı sönerdi, karnımdaki hayvanı sessizce çıkarıp ölüsünü kapına bırakırdım.Belki ben de ölürdüm, kalkamaz orada yığılı kalırdım. ama –mucize- kapı açılırdı ve sonra biz her şeyi unuturduk. Artık gece, kapı, yığılmak, unutmak, vuslat yok. Çünkü allah kahretsin ki, birer yetişkin gibi davrana davrana sığ ve manasız bir medeniliğe bulanmışız. Aramadan önce defalarca koparılacak telefon kabloları yok, sesini duymak tek parmak hareketine bakıyor ama yüzlerce medeni konuşmanın ucundaki ihtimal: Boşluk. Tutku yolları tıkalı, vuslat yok. Bir gemiye binip mazot ve insan kokusuyla, pis kaplardan içip, yağ kokan yastıkta derin uykularla 40 gün gittikten sonra bile kaybolamam ki, seni bulayım. İzin ver seni bulayım..."
........

Başucumdaki hastabakıcım ilk kez tebessüm etti. Hava almanız gerek, pencereyi açıyorum (dedi). Tam o esnada:
"Hadi 'evet' diyelim, her şeye 'evet' diyelim biz" sms'i belirdi piksel milyoneri telefonumun ekranında..telefona gülümsedim..ekran bir süre sonra karardı.

.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder