26 Temmuz 2011 Salı

h ı k !

fotograf: umayumay


Psikiyatri Kliniği / Gündüz / İç/ 67930 no'lu oda
----------------------------------------------------------------
" Odamda bir sinek vızıldıyor, belli belirsiz ve küçücük. Uzak sesler farkında oluşumun üzerine doğuyor, ve bizim odamızın bilinci gündoğuşuyla birlikte sel gibi akıyor. Bizim odamız? Hangi çift için bizim, tek başıma olduğuma göre. Artık bilmiyorum. Herşey sönüp gidiyor, yarı yanmış afyonla korunan kararsızlığımın ve kendimi kavrayışımın içinde uykuya daldığı bir sis-gerçekliğinden başka.

Sabah baskın verdi, şelale gibi, vaktin soluk zirvesinden aşağı...Korlaşana kadar yandılar, aşkım, düşlerimizin kütükleri, yaşamımızın ocağında.İzin ver vazgeçelim umuttan, ihanet ettiğine göre, aşktan; yorduğuna göre, yaşamdan, canlandırmadan yatıştırdığına göre; ve hatta ölümden, istediğimizden daha fazlasını, umduğumuzdan daha azını getirdiğine göre.

İzin ver vazgeçelim, peçeli olan, kendi bunaltımızda, kendisiyle yaşlandığına göre, ve olduğu ıstırabın tamamı olmaya cesaret edemediğine göre. Ağlamamak için, nefret etmemek için, arzulamamak için. Ört, suskun olan, eksikliğimizin kaskatı ve cansız profilini iyi ketenden yapılmış renksiz mendille. Ört..."
......

Ne var ki ben boşuna konuşuyordum. Ziyaretçim beni dinlemiyordu. Ayağa kalkmış, pencerenin önüne gitmişti. Dışarda gün ağırıyordu. Gülümsedi ve birini çağırdı. Sanırım bir kuştu.

.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder