14 Temmuz 2009 Salı

Çekilmemiş Filmler-im-den Notlar / 13

Akşamın alacakaranlığı yeni çökmüştü küçük kentin daracık sokakları üzerine. Arkadaşlarıyla Ruşen’in meyhanesinde birkaç kadeh parlattıktan sonra evine doğru yöneldi. Tam evinin olduğu sokağın köşesini dönecekti ki kaşının üzerinde patlayan bir ş e y l e nerdeyse yere yığılıyordu. Gözünde şimşekler çaktı sanki.Önce taş zannetti ama acıdan onu da algılayamadı. Neler olduğunu, neyin nerden geldiğini, kimin attığını, ne attığını anlayamadı bir süre. Elini bastırdı alnına, kanadığını fark etti. Acı yavaş yavaş dağılırken yere düşen şeyin bir kibrit kutusu olduğunu gördü. Şaşkınlığı daha da arttı. Hangi kibrit kutusu taş kadar sert ve ağır olabilirdi ki. Eğildi yerden aldı, evet ağırdı, bir taş kadar ağırdı. Kanayan kaşına aldırmadan kutuyu açtı. Sokak lambasının altına sokuldu. Kutunun içinden defalarca kez katlanarak kutuya özenle yerleştirildiği anlaşılan, dolmakalemle ve özenle yazılmış mektuplar çıktı. Sen ve Ben ….diye başlayan aşk mektupları. Kaşından akan kana aldırmadan sonuna kadar okudu mektupları. Hiçbirinde imza yoktu. Çok tutkulu ve yoğun bir karşılıksız aşkın, net ve içten ifadeleriydi. Kibrit kutusu ve mektuplarla evine döndüğünde üstü başı kan içindeydi.
......................

Yıllar, yıllar sonra ders verdiği Üniversite’nin koridorunda genç bir kız yaklaştı yanına;
- Hocam ( dedi ), bir dakikanızı alabilir miyim lütfen?
Elbette dedi adam.
Çantasından özenle çıkardığı bir küçük paketi adama uzattı:
- Bu sizinmiş hocam; annem size iletmemi söyledi, biraz gecikmiş ama, hatta epey gecikmiş bence..
Ve geldiği gibi telaşla ayrıldı yanından genç kız.
Hiç bir şey anlamadı adam. Şaşkınlıkla kızın arkasından bakakaldı. Elindeki paketle odasına girdi. Heyecan ve merakla açtı paketi masanın üzerine.

Paketten, küçük bir idrofil pamuk ve çoğu zamanla uçmuş tentürdiyot şişesi çıktı.

1 yorum: