10 Temmuz 2010 Cumartesi

@5


fotoğraf: umayumay

Gece / Psikaytri Kliniği / 6780986 no'lu oda / iç
-----------------------------------------------------------------
Şöyle oldu:
Bir zamanlar taş gibi iradem vardı. Yıllar ve yıllar boyunca, defalarca denedim, kıramadım. Telefon kablolarInı kopardım, eşyaları yerle bir ettim, olmadı. Böyle sevemedim ben, sevdiğimi söyleyemedim ,çatlayacağım dedim, çatlasam da ne varsa dökülse hepsi. Taş oldum, boynum tutuldu sırtım tutuldu, çenem, kasıklarım (en çok ) sorma işte kımıldayamaz haldeydim ben. Bilsen ne kadar çok çektim. Ben taşlaştıkça, etrafımdaki gürültü arttı. Zaman fokurdayan tencere zamanı, gürültü ve kalabalıkla çevrili olmak büyük başarıydı. Annemin kehaneti (yalnız kalacaksın!) gerçekleşmedi. Sessizlikle boşalmak mümkün - sessizlik ancak yalnızlıkla. Peki yalnızlık ne zaman?
Elim tanıdık bir dehşetle telefona gidiyor. Karşı taraf kalıcı servis dışı olduğunu söylüyor. Ben inanmıyorum. Pencereden baktığımda yine ' gece geçen gemiler' i görüyorum. Sessiz...“ sessizlikte insann zihinsel halleri büyüyüp korkunçlaşır, ama ardından gelen o dipteki, ürkütücü zamanlara değer"..

Biliyor muydun:
Burada hiç ayna yok. Burada hiç lamba yok. Burada hiç perde yok. Burada hiç anne yok.
İyi geceler ( dedim).

Tam hastabakıcıyı çağıracaktım ki; başucumda olduğunu farkettim.Okaliptus banyosu saatiniz geldi ( dedi ) .
Ama, daha 5 çayımı içmedim ki ?( dedim).

1 yorum:

  1. okumaya da izlamaya da doyamıyorum
    fotoroman gibi
    bir de sizi anlamaya çalışmakk güzel

    YanıtlaSil