26 Temmuz 2010 Pazartesi

m o n o

foto: umayumay

Seviştik... Yarısı insan yarısı at gibi. Bir yanım güney yarı kürede.. yazdı - yandı. Bir yanım kuzey yarım kürede.. buzdu - dondu.

Müziştik... Kırk tas nota ile ruhumuzu kırkladık. Birinci sesten gelen sıcak, ikinci sesten gelen soğukla kurnaları ılıştırdık. Şarkıların göbektaşında aklandık. Yattığımız göbekler taş oldu, kendi kuyruğumuz etrafında dolandık bir süre. Gençliğimizin sıvılarını harcadık gazyağı kuyruklarında. İnsanlığımız atık su vergisi halinde fatura edildi.

Gitarların tınısı yaralarımıza kabuk bağlattı. Acıyan bacak aralarımıza sol anahtarları ile pan-sol-man yaptık. Herkes kendi kuyruğunu kıstırdı bacak aralarına. Kuyu gibi gözler birbiri içinde karanlıkta kayboldu ve kimse kimseyle göz göze gelmedi, ölmek için kuyruğa girdiğimizde.

Boşanma sonrtası flörtü başladı sesler arasında. İkinci ses boynuna doladı kollarını birinci sesin. Birinci ses dayanamadı, yatağa itti ikinci sesi. İkinci ses hareketsiz kalamadı. ...maldı.

Tek partili dönemden çok partili döneme geçiş sancısı (gibi) yardı karnımızı. Ağır bir anestezi altında sezaryenle alındı üstüste boşalmalarımız.

İkinci ses boynuna doladı bacaklarını birinci sesin. Birinci ses dayanamadı, kendini itti içeri. İkinci ses inledi, hareketsiz kalamadı. Boşaldı.

Boş bir banyoya koştuğumuzda stereo yıkadık stereo atkı-çözgü işlenmiş bedenlerimizi. O andan itibaren hiç bu kadar temiz olmayacaktık. Döktüğümüz şampuan kezzaplı sudan ibaret alıp götürmüştü derimizi. Üzerinde boş (alınmadık) yer kalmayan derimiz bir müzede sergilenmek üzere yetkililere teslim edildi.

Şarkılar bitti. Acıdan doğduk yeniden; sarmaş dolaş ayrılıklarımız, kan revan içindeki dostluklarımız, yüzümüzdeki uykulu başarısız intihar girişimcileri bakışı.

Gençliğimiz ve insanlığımız gözyaşları içinde geri dönüşümsüz atık su tesislerine aktı gitti.

Artık tüm vergilerden muaftık...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder