23 Eylül 2011 Cuma

e x l i b r i s

fotograf: umayumay

Psikiyatri Kliniği / Gündüz / İç / 1989 no'lu oda

---------------------------------------------------------------

" Biliyorum uyanığım, ve hala uyuduğumu da. Yaşamanın bitkinliğiyle hurdahaş olmuş eskil gövdem, vaktin hala çok erken olduğunu anlatıyor bana. Kendimi bastırıyorum. Bilmiyorum niye...

Boğucu biçimde tinsel, şeffaf bir tembellik içinde, uyku ile uyanıklık arasında, bir düşün yalnızca gölgesi olan bir düşün içinde sönüyorum. Algılarım iki dünya arasında sallanıyor ve bir göğün enginliğiyle aynı anda bir okyanusun enginliğini körlemeden görüyor; o derinlikler içiçe geçiyor, karışıyor ve artık ne kim olduğumu ne de ne düşlediğimi bilmiyorum.

Gölgelerden gebe bir rüzgar, cansız tasarılarımın külünü uyanık tarafımın üstüne savuruyor. Meçhul gökkubbeden aşağı, bunaltıdan ılınmış bir çiy düşüyor. Süreduran yoğun bir endişe içerden ruhumu yönetiyor ve rüzgarın, ağacın kabuğunu değiştirmesi gibi, şaşırtıcı biçimde beni değiştiriyor.

Hastalıklı ve ılık odamda, dışarıdaki göndoğumunun müjdecisi yarı aydınlık ve yarı karanlık titerişyor. Baştan aşağı durgun şaşkınlığım. Gün neden doğmalı? Günün doğacağını bilmek bana acı veriyor, ağarmak için benim çabalamam gerekecekmiş sanki.

Şaşkın bir yavaşlıkla kendimi yatıştırıyorum. Havada süzülüyorum, yarı uyanık, yarı uykulu, ve içimin ortasında bir başka gerçeklik cisimleşiyor, hiçbir yerden dışarı fırlıyor...

Geliyor-ama en yakındakini, o ılık odayı kaldırmadan- geliyor, o tuhaf orman. Algılarımın, dikkatimin açıldığı durumda, iki gerçeklik aynı anda oluşuyor, birbirine karşan iki duman sorgucu.."
....... ....
Sen gibi ürpererek uyandım. Pikseli yüksek telefonumun sms marifetini kullandım: Bak (dedim), derinlik beni başka derinliklerle yüzleştirir, pencerem açılır; uçsuz bucaksız ürperirirm. Birden o an, herşey hız alır: imgelem, bellek makaraları vs..yetişebilir misin?

Saat: kaç / masın ?.
.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder