17 Eylül 2011 Cumartesi

k a p h a

fotograf: umayumay

Psikiyatri Kliniği / Gece / İç / 1989 no'lu oda
------------------------------------------------------------
Mutlaka bir acelesi olmalıydı, yoksa niye bu kadar hızlı çalsındı ki piyanoyu. Mutlaka yetişmesi gereken bir randevusu olmalıydı; mutlaka biliyor olmalıydı onun kimlerce yakalanmaması gerektiğini. Ve mutlaka her sabah unutuyor olmalıydı… Ta ki yatakodası penceresinin önünde derin derin solurken sabahın ilk ışıklarıyla ilham yüklü sabır pırıltılarını çekene dek siyah gözlerinden, burnundan ve kızıl saçlarının uçuşmasıyla ürperen teninden kulaklarının; ta ki pencerenin pervazına tırmanıp oradan yan evin terasına ve oradan da bacaya tutunarak ve uçuyormuşçasına yumuşak adımlarla kırmadan kiremitleri çatının en uç noktasından arka avludaki kurumuş ağacın dallarında terkedilmiş muhtemelen karga yuvasının yeni sahibiyle karşılaşana kadar. Dante’yi en son ne zaman okumuşsa; dersine en son ne zaman girmişse ve piyanosunun başında en son ne zaman uyuya kalmışsa yorgun bir mutluluktan hatırlayacaktı telaşı neden… Ne kaçabiliriz cehennemden ne de yetişebiliriz ona, bu komedi sona ermeden.

............
Liszt' i dinlerken: Après une Lecture de Dante: Fantasia quasi Sonata
.............
Sustum.

.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder