16 Kasım 2011 Çarşamba

e s r i k



Psikiyatri Kliniği / Gece / Gündüz / 553334 no'lu oda
------------------------------------------------------------------------
Pencereden bakınca;

dışarıda, şafak çok uzakta! Ve deniz/orman öylesine yakın, öteki gözlerimin altında!
Yaşama düşümüz önümüz sıra yürüdü ve onun için ona özdeş yabancı gülüşümüz vardı, birbirimize bakmaksızın ikiz ruhlarımızda doğan, ötekimiz hakkında ikimiz de hiçbir şey bilmeksizin, ötekinin koluna yaslanmış kolu hissetmekten yoksun olan.

Pencereden bakınca;
yaşamımızın içi yoktu. Dışardaydık ve ötekiydik. Birbirimizi tanımıyorduk, düşler boyunca yapılan bir yolculuğun sonunda ruhlarımıza görünmüş gibiydik.
Zamanı unutmuştuk, sonsuz uzam zihinlerimizde küçülmüştü. Ya kırdaki ağaçların ötesinde, uzaktaki pencere kafeslerinin ötesinde, varolan şeylere yöneltilen o büyümüş-gözlü bakışı hakeden, gerçek herhangi bir şey var mıydı...?
Eksikliğimizin cıva saatinde düzenli ararlarla düşen su damlaları gerçekdışı saatlerimizin sınırlarını çiziyordu...Hiçbir şey kayda değmez, uzak aşkım benim, hiçbir şeyin kayda değmediğini bilmenin ne kadar hoş olduğunu bilmekten başka...
.....
Pencereden bakınca;
ah ezilmiş mutluluk..Ah sürekli kavşaklarda olma hali! Düş görüyorum ve bilincimin arkasında bir şey benimle birlikte düş görüyor...Varolmayan bu başka birinin düşü değil miyim belki de ben...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder