14 Haziran 2010 Pazartesi

i n t i m

Boş ver sen onların ne dediğine kitaplarında, nasıl tasvir ettiğini fresklerinde, tablolarında, minyatürlerinde; senden iyi mi bilecekler. Elma, kırmızı olmayı senden öğrendi, dudakların bunu sonradan hatırladı. Suyu üzerine sıçradı ısırdığında; puantiyeli elbiseni ve o mutlaka pek çok şahane giysilerini sana kim dikti, terzin kimdi cennette. Elma seni mutlu etmek istedi, ondandır bu çeşitliliği. Günahmış! Pöh… seni/sizi kim kovabilir ki! Bütün o suların kaynağı senin çayırında, senin bacaklarının arasından akmakta o nehir; pembeden kırmızıya senin dudakların, şiş. Seni çekemeyenler, içeri giremeyenler, gölgende uzanıp dinlenemeyenler, elmanı dişleyemeyenler… Erkekler. Kovulmakmış! senden iyi mi bilecekler?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder