18 Haziran 2010 Cuma

b a

Öğleden sonra/ Bir çalışma ofisinde büyük toplantı masası
-------------------------------------------------------------------------------
Bizimki ve birkaç kişi hararetli bir toplantının ortasındayken masadaki dahili telefon çalar.

- Efendim.
- Kim ? Nerden ? Peki bağla bakalım. Afedersiniz beyler.
...
- Efendim. Evet benim, evet…ne…ne zaman?..Evet babamdı. Ne zaman defnettiniz?..
Peki siz neyi oluyorsunuz?.
...................



Aynı gün/ Akşamüzeri / Deniz kenarı
---------------------------------------------------
Çakıl taşları sesleriyle arkadan yaklaşan garson çocuk. Elindeki tepside rakı dolu kadeh, yeşil erik tabağı. Rölantide çalışan Toros araba, kapısı açık.
Adama ürkerek:

- Bu üçüncü efendim…Siz gerçekten iyi misiniz? Arabanız hala çalışıyor ve kapısı da açık.

- Ha ?. Ne kadar oldu buraya geleli ?

- Yaklaşık birkaç saat.
- Yalnız mı geldim ?
- Elbette.

Garson şaşkın ayrılırken, adam kontağı kapatması için işaret eder.
........

Çok zaman sonra bir sabah / Çengelköy / Çınaraltı kahvesi
---------------------------------------------------------------------------------
Adam, annesi, simit, çay, kaşar peyniri, gazeteler.

- Biliyor musun oğlum her yer, her şey değişmiş bu fırının simitleri hiç değişmemiş
- Nerden biliyorsun anne?
- Çok ilginç. Tam burada ya da yan sokaklardan birindeydi evimiz. Ve sen bu çakıltaşlarıyla dolu sahilde üç tekerlekli bisikletini sürmeye çalışırdın. Fotoğrafın bile vardı ama kimbilir ne oldu?
- …..!
- Yıllar sonra sen kalk gel Çengelköy’e taşın ve ben de seni görmeye geleyim ve sen sen de beni buraya getir.
- Nedir peki bu anne?
- Bilmem ki oğlum..bilsem?
..........


Gündüz / Fatih Mezarlıklar Müdürlüğü
---------------------------------------------------
Soğuk, kasvetli odalardan biri. Arşiv klasörlerinin ardından türbanlı bir memure:

- Hangi mezarlığa defnedilmişti merhum?

- …………..!
- Tam ölüm tarihini söyleyebilir misiniz?
- ……………!
( Sinirlenerek )
- Mezarını aradığınız kişi gerçekten sizin babanız mı?
- ……………….!

Odadaki diğer çalışanlar işlerini bırakıp adama yoğunlaşırlar. Bizimki hızla çıkar odadan, binadan. Yeni başlayan yağmur daha da şiddetlenir. Arabada yanındakiyle hiç konuşmadan yoğun trafiğe karışır.
Şehrin bütün reklam panolarında ; ‘ B a b a l a r G ü n ü ‘ için ışıltılı reklam sloganları vardır.

Not: Sizin de kutlu olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder