4 Ağustos 2011 Perşembe

f i l h a k i k a


fotograf: umayumay


Psikiyatri Kliniği / Gece / İç / 54438 no'lu oda
-------------------------------------------------------------
Madem sordunuz söylüyorum. Burdan kaçmayı düşünmediğim zamanların sayılı olduğu günlerde, siz de yanımdaydınız (ya). Ruhunuz duymadı. Devam edebilmeyi mümkün kılan bu kurtuluş ümidiydi. Her sabah, ıslanmış çarşaflara uyanılan misafir odası. Burda olmazsa başka bir yerde, içinde bu kadar zorlanmayacağım bir dünya ihtimali. Benimki uyumlu bir varoluş biçimi değildi, ayarım bozuktu, defoluydum.

Varlığım ağırdı, hareket kabiliyeti azdı, insanlara ve öykülere fazla abanmak hoşa gitmeyen birşey olduğundan dönüp gene kendini dövmeyi gerekli kılardı. Çok derindi, boy vermeye kalktın mı boğulur kalırdın. Hamdı, hasarlıydı, hakikiydi. Öyle bir yer varsa; ancak böyle taşikardik kalple oraya varılabilirdi. Ama kimselerin vakti yoktu (ah), bağırmaktan boğazım ağrıyordu.

Sonra geçti.

Sepete pek çok yumurta sığdırmayı öğrendim. İçlerinden sıvılarını iğneyle, kırmadan boşaltmayı. Yyumurtalarımı ayrı ayrı renklerde süsledim. Mesafe hesabını öğrendim. Acının geçeceğini, veda etmek zorunda olmadığımı öğrendim. Yok, yalan söyledim, alıştım işte. Kanıksadım - Pişirildim- Boyandım- Cilalandım - İdare ettim. Annem bile artık akıllandığıma inanmış olabilir.

Bu yüzden artık bende bulunmaz o hakikat. Acıyan yeri ellemem, aldığı yere kadar doldurur, hayatla inatlaşmadan cefa çekerim, bilgisayar başında katıla katıla ağlarken ekranıma „benimle dalga geçiyorsun“ yazısı gelir bu yüzden, hemen victoriassecret.com’a geçerim, açık veremem, kökünden sökmem, kanaatkarım, bagajım yüklü. Ödeyemem sonra.

Aynalarla dolu bir oda. Öyle ki; artık odayı aynadan, aynayı suretten, sureti özneden, özneyi arzudan ayırt etmeyi beceremezsin. Misafir odası:
kedi orda, kendi yok.
........
Başımdaki doktor; 'his felci' geçirdiğimi söyledi.


.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder